Turizmde İnovasyon

Geçtiğimiz günlerde “Akra, Akdeniz kokacak” başlıklı bir haber yayınlamıştık. RalphLauren, Este Lauder, Tom Ford, Burberry, Yves Saint Laurent gibi birçok ünlü marka için parfüm tasarlayan dünyaca ünlü parfüm uzmanı Masterparfümör Christophe Laudamiel, Akra Otel için Akdeniz bitkilerinden oluşturulan özel bir koku hazırladığını paylaşmıştık.

Hemen herkesin birbirini takip ettiği, yok aslında birbirimizden farkımız dediğimiz bir sektör için hiç alışık olmadığımız bir haberdi bu koku olayı. Aslında haber küçük ancak etkisi çok büyüktü bizim için. Farklı bir açısının bir turizm noktasını başarılı bir markaya dönüştüreceğinin sinyalleri çok net anlaşılıyordu.

Diyeceksiniz ki bir koku haberinden inovasyon, marka kavramlarına geldiniz… Abarttığımızı düşünebilirsiniz. Ancak biz yapılan ya da yapılacak işlerin kokusunu aldık da diyebiliriz…

Bir otel için hazırlanan özel bir kokunun markaya neler kazandırabileceğini “deneyimsel pazarlama” kavramı daha net açıklamaktadır. Hepimiz özel günlerde parfüm kokuları ya da belirli saatlerde fırın kokusunu soluyup avm’lerde alışverişimizi yapıyoruz. Bunu bilinçli kurgulayanlar da satış oluşturma şansını yakalayabiliyorlar.

Deneyimsel pazarlama, nöromarketing son zamanlarda işletme jargonumuzda çokça yer almaya başlayan kavramlar olarak karşımıza çıkmaya başladı. Bu konularda kitap ve konuşmacı sayısı hızla artarken konuya ilişkin enstitü ve merkezlerin de kurulduğunu görüyoruz.

Deneyimsel pazarlama da ürüne karşı bağlılık kazandırmak için müşteriye keyif veren aynı zamanda beş duyu organına da hitap ederek onu mutlu edecek değerler üzerinde durulur. Deneyimsel pazarlama, spesifik bir yöntem değildir, pazarlamaya yeni bir bakıştır. Deneyimsel pazarlama yeni pazar ortamına bağlı olarak gelişen bir pazarlama inovasyonudur.

Deneyimsel pazarlama ile ilgili çok sayıda makale ve kitaba internet ortamında kısa sürede ulaşabilirsiniz ama bu kavramı en iyi özetleyen Uğur Batı’nın “Tüketici ne istediğini bazen kendisi de bilmez. Sadece duyuları bilir…” cümlesi konunun özünü aktarmaktadır.

İşte tam da burada Akra’nın kokusu deneyimsel pazarlama için etkili bir örnek sunuyor. Koku hafızası zihnimizin en güçlü yeri, en sağlam deposu olarak da düşünülür. Modern psikoloji kokuyu en güçlü bellek unsuru olarak tanımlıyor. Öyle ki, 1700’lü yıllarda İngiltere’de kokuyu kullanarak erkekleri evliliğe ikna etmek ölümle cezalandırılırmış.

Günümüz dünyasında hepimizin kabul gördüğü markalar koku ile ilgili bir çok pazarlama stratejisi sunuyorlar. Örneğin; dört çeker bir arabada aldığımız koku ile spor otomobillerde aldığımız koku (portakal, limon gibi taze kokular) birbirinden farklıdır. Sony’nin “yeşil saplar” olarak adlandırdığı bir koku aroması var. Bu koku sadece markaya ait. Sony paketi açtığınızda o kokuyu alırısınız. Sony dünyada kurumsal kokuyu ilk kullana markalardan. Sony, an itibariyle elli ayrı şehirdeki mağazalarında elli farklı koku kullanmaktadır. Singapur Havayolları aynı şekilde kendi kokusunu geliştirmiştir.

Akra tarafından deneyimsel pazarlamaya uygulamalarına verilebilecek tek örnek koku değildir. Koku’dan önce bir başka uygulamayı da “ses” ile gerçekleştirmişlerdir. Dünyaca ünlü DJ Suat Ateşdağlı Akra Otel için “AkraSound” adıyla otelin farklı bölümleri için farklı müzikler hazırladı.

Koku nasıl bir bellek unsuruysa, ses de bir bellek parçasıdır. Müzik bugün en az logo kadar, kurumsal kimlik rengi kadar, markanın söylemi kadar baskın ve önemli bir değişken durumundadır. Mercedes-Benz’in sadece kapı kapanış sesi ile ilgilenen 12 mühendis olması durumu aslında konuyu basitçe özetlemektedir.

Akra’nın alışık olmadığımız uygulamaları ile turizm sektörüne farklı bir bakış açısı getirmesi Antalya turizmi için bir inovatif düşünce yapısı geliştirilmesine öncülük edeceğini düşünüyoruz.

Diğer uygulamalarını da merakla takip edeceğiz.

*Yazıda kullanılan örnekler Uğur Batı’nın “Marketing Farketing” adlı kitabından alınmıştır. İlgi duyanlara tavsiye ederiz.

 

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir