İlker Başbuğ; ‘Türk Ordusuna Güvenin, Sabırlı Olun’
|Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) 2018 faaliyet yılı 4’üncü Olağan Toplantısı Akra Hotel’de gerçekleştirildi. Toplantı Başkanlığı’nı ANSİAD Başkanı ve Kan Mimarlık & Şehircilik Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Sadi Kan’ın gerçekleştirdiği toplantının konuğu, Türkiye Cumhuriyeti 26. Genel Kurmay Başkanı Emekli Orgeneral M. İlker Başbuğ oldu. ‘Ortadoğu ve Türkiye’ konusunun konuşulduğu toplantıya, Almanya Federal Cumhuriyeti Konsolosu Martin Vetter, Yörük Sanayici ve İş Adamları Derneği (YÖRSİAD) Başkanı Semih Beken, Antalya İş Kadınları Derneği (ANTİKAD) Başkanı Dr. Aynur Doğan, Isparta Girişimci Sanayici İş İnsanları Derneği (IGSİAD) Başkanı Dilek Özdemir ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un eşi Sevil Başbuğ, ANSİAD üyesi iş insanları ve çok sayıda davetli katıldı. Osmanlı Devleti’nden günümüze kadar olan sürecin değerlendirmesini yapan Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Osmanlı Devleti’nin hakimiyetinin sağladığı düzene barışa dikkat çekti. Başbuğ, “Tarihsel açıdan baktığımızda Ortadoğu, Osmanlı İmparatorluğu döneminde barış içerisinde.
Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim tarzı çok farklı, orada yaşayan insanları, dinsel ve etnik farklılıkları ayrıştırmadan barış ve sulh içerisinde yaşayan bir düzen kurmuş” dedi. Mustafa Kemal Atatürk’ün Musul ile ilgili ‘Musul’u da alın’ gibi bir vasiyeti olduğuna dair söylentiler olduğunu kaydeden Başbuğ, “Ben böyle bir yazıya, belgeye rastlamadım. Konuyla ilgili olanlara da sordum, onlar da böyle bir şeyin olduğunu bilmiyor” diye konuştu.
ABD IRAK’TA BOŞLUK YARATTI
ABD’nin politikalarında öncelikler olduğunu kaydeden Başbuğ, “Dünyaya hakim olan bir devlet. Bu dünyada çeşitli stratejik bölgeler var. Bunlardan bir tanesi Orta Doğu, buradan Çin Denizi’ne gidiyorsunuz. Dünyayı stratejik bölgelere ayırın, dünya devleti, o bölgede güçlü bir devlet olmasını istemez. Bölgeyi etkileyebilecek güce erişecek büyük bir devlet istemez. Dünya devleti olarak bölgede güç dengesi kurmalısınız, en kolay yolu bu. ABD’de Orta Doğu’da diyor ki bölgesel dengelerin ABD’ye karşı değişmesi, ABD’ye güvenlik sorunu oluşturur. O devlete karşı sizin orada dengeyi sağlayacak bir devlet yaratmanız lazım ki o gücü orada dengeleyebilsin” dedi. Amerika’nın 2003’te Irak’a müdahalesinin stratejik bir hata olduğunu dile getiren Başbuğ, “Burada yaşanan süreçte boşluk oluştu. Bu boşluğu kim dolduracak derken hiç beklenmedik bir şekilde Rusya buraya girdi. İsrail’in de bu sürece dahil olacağı konuşuluyor. İsrail de bu resmen girerse tam bir felaket olur” diye konuştu. ABD’nin Ortadoğu’yu kendi aleyhine olan bir gücün kontrolüne bırakmayacağını belirten Başbuğ, “Kim olabilir bunlar Rusya ve İran. Son stratejilerine bakarsanız, İran’ı dünyanın terörist devletleri desteklemede önde gelen ülkesi olarak görüyor. ABD’nin her attığı adımın İran’la ilişkisine bakmak gerekiyor” dedi.
‘GÜÇLÜ ORDU, GÜÇLÜ TÜRKİYE’
ABD’nin büyük bir dünya devleti olduğunu belirten İlker Başbuğ, “ABD’nin dünyanın her denizinde donanması var. Denizlere hakim. Dünya devleti olabilmeniz için hatta bir bölgede güçlü olmak ve dediğinizi yaptırmanız için deniz kuvvetlerinizin olması gerekir. Bu olmadan ne bölge, ne de dünya devleti olabilirsiniz. ABD’nin dünyanın en güçlü silahlı kuvvetleri olduğu gerçeği var. Büyük bir ekonomik güç, bunun yanında en büyük teknolojik gücü, teknoloji, ekonomi, silahı olduğu zaman ortaya büyük bir dünya devleti çıkıyor. Rusya bunun yanında bir güç ama ABD ile eşit noktada değildir. Uyuyan değil büyüyen potansiyel bir devlet var o da Çin. ABD için potansiyel tehdit Çin’dir” ifadelerine yer verdi. Güçlü ordu, güçlü Türkiye sözlerine saldıranlar olduğunu belirten Başbuğ, “Vay efendim orduyu neden önce kullanmışız. Güçlü ordu olmadan güçlü Türkiye olması mümkün mü? Şimdi aynı şeyi Donald Trump söylüyor. 800 milyar Dolar civarında orduya bütçe ayırdılar. Çünkü Trump diyor ki, benim dış politikamın arkasında enstrüman ordu olacak. Bir ülkedeki silahlı kuvvetlerinin görevi nedir, sorunlarla karşı karşıya olan bir ülke iseniz, ana fonksiyonu dış politikadaki milli menfaatlerinizin sağlanmasında caydırıcı olmak ve size tehdit olacak dış tehditlere karşı savunmadır” diye konuştu.
YAŞANANLARDAN DERS ÇIKARTMAK LAZIM
Irak’ta 2003’ten 2018’e kadar yaşanan sürece değinen Başbuğ, bugün Suriye’de de aynı şeylerin yaşandığına işaret ederek Irak’ta yaşananlardan ders çıkartmamız gerektiğini belirtti. 2011 yılında dönemin ABD Başkanı Barack Obama’nın savaş başladıktan kısa bir süre sonra Suriye’de rejimin değişeceğine yönelik açıklamaları olduğunun altını çizen Başbuğ sözlerini şöyle sürdürdü; “Bugün Suriye konusunda değerlendirmeleri okuduğunuz zaman kaosun ve acıların daha 10-15 yıl süreceğinden bahsedenler var, bu korkunç bir olay. 2012 yılına geldiğiniz zaman Esad, Afrin’i terör örgütü YPG’nin eline bırakıyor. Afrin neresi, bugün Zeytindalı Harekatı’nı gerçekleştirdiğimiz yer. Esad bu bölgenin kontrolünü ne zaman bıraktı YPG/PYD’ye, niye bıraktı? PYD partinin ismi, YPG silahlı unsur. Partinin silahlı unsuru olur mu? PYD ne zaman kuruldu, 2002 yılında. Suriye’de ve İran’da siyasi parti olunacaktır. Alınan kararla 2003 yılında yapılanıyor ve başına Salih Müslüm’i veriyorlar. 2003 yılında Salih Müslim PKK’nın asli yapılanması içinde yer alan bir isim.”
‘AFRİN, HAKLI VE GEREKLİ BİR OPERASYONDUR’
2016 yılına gelindiği zaman Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonuna başladığını dile getiren Başbuğ, “Fırat Kalkanı operasyonu elbette gerekli, haklı ve doğruydu. Zamanlaması üzerinde tartışabilirsiniz, daha erken olmaz mıydı diye. El-Bab operasyonu ile devam ettik. Bunlar doğruydu. Bunu yaparsanız Fırat’ın doğusunu kontrolünde tutan PYD-YPG Fırat’ın batısına ilerleyecek dolayısıyla Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü koridoru oluşacaktır. Buna müsaade edilemez mümkün değil. Yabancı devletler neden anlamıyor, anlıyorlar da hakikaten izahı anlaşılması çok zor tabii ki. Bir tarafta terör örgütünün uzantısı sınırlarınız boyunca bir yapılanmaya gidiyor, siyasi dönüşme ihtimali var, siz bunu seyredeceksiniz, böyle bir şey olabilir mi? Mümkün değil. Meksika sınırınıza gelse bir terör örgütü otursa, hududunuzda yeni yapılanmaya kalksa siz müsaade eder misiniz? Küba’da Castro’ya müsaade etmediniz. Türkiye’nin sorunu bu, hududu boyunca terör devleti oluşuyor. İdlip’in ardından Afrin bekleniyordu. Kesinlikle haklı bir operasyondur. Uluslararası hukuk açısından sıkıntı yoktur, haklıdır. Hudutlarınızda Afrin, Hatay’ın dibinde, YPG, PYD, PKK vardı. O bölgede PKK’nın kendisinin de olmasıydı. IŞİD unsurlarının olduğu yönünde bilgiler vardı. Haklı ve gerekli bir operasyondu, başarıyla devam ediyor” diye konuştu.
BAŞBUĞ, ‘SABIRLI OLUN’
2013 yılında Suriye’nin kuzeyinde kürt kantonları kurulduğunu belirten Başbuğ, “Tablo şu, 2015’de bu resmi tam görüyorsunuz. PKK, Suriye’de sizin hudutlarınız boyunca bir yapılanmaya gidiyor, devletleşmeye gidiyor. Böyle bir şeyi Türkiye kabul edebilir mi, bu mümkün mü? Toprak kontrolü, yönetim, idare var. Bir de silahlı gücü var. Devletleşmeye giden bir yapılanmayla karşı karşıyasınız, bunu Türkiye’nin kabul etmesi mümkün mü elbette değil” dedi. 2016 yılında Fırat Kalkanı Operasyonu’yla başladığımızı sürecin gerekli ve haklı bir sürç olduğunun altını çizen İlker Başbuğ, “TSK 2015 yılında Güney Doğu’da meskun mahallelerde yaptığı operasyonlarla üstün tecrübeye sahip oldu ve kazandı. Teknolojik imkanları da mevcut ve Afrin’i de en iyi şekilde planlayıp operasyonu yürüttüklerini görebiliyoruz. TSK operasyonu en iyi şekilde planlamıştır, en iyi şekilde gereğini icra edecektir” dedi. TSK’nın verdiği bilgilerle yetinelim, harekatın detayının tartışılması doğru değil, biraz sabırlı olmamız gerekir. Zor bir harekat, mümkün olduğu kadar en az şehit vererek harekatı yürütmeliyiz. Dikkatli gitmeliyiz. ‘Neden hızlı gidilmiyor’ diyenler var. Kıbrıs Harekatı’na benzetenler oldu. Burada teröristle mücadele ediyorsunuz, öbür tarafta klasik savaştı. Burada dar bir arazide gidiyorsunuz. Sabırlı olmamız lazım. İkinci nokta orada yaşayan masum insanlara zarar vermemeniz lazım. Bunun için de dikkatli, yavaş ve planlı hareket etmeniz gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
ORDUMUZUN MAYASI SAĞLAM
Esas sorunun Fırat’ın doğusunda olduğunu ve çözümün oradan gerçekleşmesi gerektiğini belirten İlker Başbuğ, “Buz dağının altındaki sorun Fırat’ın doğusundadır. Bunları biraz zamana bırakacağız. Zaman bize gösterecek neler olacağını. TSK’ya güvenin, TSK çok acılar çekti, 2007-2014 döneminde. Fakat bu ordunun mayası sağlam. Acılara rağmen görev verildiği zaman onları bir tarafa bırakıyor, acısını yüreğine basıyor, canı pahasına verilen görevi yapmak için çalışıyor. Şehitler veriliyor, kolay bir olay değil. Tecrübelerimiz var, teknolojik olanaklarımız en iyi seviyede. Biz güveneceğiz. Türk ordusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün ordusudur. Cumhuriyeti kuran ordu da, vatanına ve milletine canı pahasına hizmet eder. Onlara güvenerek maddi ve manevi desteği vererek, gelişmeleri sakinlikle, sabırla bekleyeceğiz” dedi. ‘Büyük Orta Doğu Projesi’nde sıra Türkiye’ye gelir mi’ şeklinde kendisine yöneltilen soruya cevap veren Başbuğ, “Gelir kardeşim, aklını kullan, engelle, ona göre dikkatli ol. Çünkü gelmez dersen tarihi unuttun demektir. Onun için güçlü olmamız lazım. Esasen önemli olan milletin bütün olması ve milli konularda milletin arkasında olmasıdır. İç kaleyi sağlamlaştırmamız lazım, yarın sıra gelebilir” diye cevapladı. Toplantı, ANSİAD Başkanı Sadi Kan’ın Türkiye Cumhuriyeti 26. Genel Kurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’a günün anısına Antalya Kaleiçi’nin 1885 yılında Gustav Niemann tarafından çizilen gravürüne ait tablosunu takdimiyle sona erdi.