“Direkt Turizm Hamlesi” İle Hedef Nitelikli Turist
|Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “THY, çok ciddi bir çalışmayla 2019 Nisan sezonu itibarıyla 13 hatta, 67 frekansla Antalya, Bodrum, Dalaman, İzmir havalimanlarına business class uçuşlarını başlatıyor. Çok ihtiyacımız olan bir nokta nitelikli turizm açısından, bunu bu sene itibarıyla hayata geçiriyoruz. 5 yıl içinde 67 olan frekans sayısı 143’e çıkacak yani bu şekilde tutmayacağız, arttırarak devam ettireceğiz” dedi.
Ersoy, Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürlüğü’nde THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı ile turizm sektörü için havayolu ulaşımı hatlarını geliştirme konusunda hazırlanan “Direkt Turizm Hamlesi” protokolünü imzaladı.
Törende konuşan Ersoy, yeni dönemle turist sayıları kadar nitelikli turistlerin de çok önemli olduğunu söylemlerinde dile getirdiklerini hatırlattı.
Ersoy, “Nitelikli turist istiyoruz.” demenin çok kolay, gerçekleştirmenin zor olduğunu ve çok kapsamlı bir çalışma gerektirdiğini ifade ederek, “İlk çalışmaları geçen haftalarda Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptık. Birinci konu nedir nitelikli turizmde? İnsan kaynakları, yani personel. Doğru personel oluşturabilmek, yetiştirebilmek için ilk çalışmamızı Milli Eğitim Bakanlığı ile birkaç hafta önce bir protokolle ‘Yeni Nesil Turizm Meslek Liseleri’ni eğitim programına katarak başladık. Önümüzdeki yıldan itibaren 2 lisanı, İngilizce ve Rusçayı çok iyi bilen, Arapça, Çince, Almanca ve Fransızca’dan herhangi birinde seçmeli eğitim veren, yani iki lisanı çok iyi, bir lisanı iyi derecede öğreten, kolej statüsünde yeni turizm meslek liselerini hayata geçiriyoruz” diye konuştu.
İnsan kaynakları için çok önemli olan personelin lojman ihtiyaçlarının da bugüne kadar yapılan bazı tahsis ihalelerinde gözden kaçtığını dile getiren Ersoy, bundan sonraki tahsis ihalelerinde mutlaka personel lojmanlarına da yer vereceklerini, daha önce personel lojmanı olmayan tahsis arazilerinin de yeniden düzenleneceğini anlattı.
Beş Yıl İçinde 67 Olan Frekans Sayısı 143’e Çıkacak
Ersoy, nitelikli turizmin için en önemli konulardan birinin de ulaşım olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“Maalesef Türkiye’de tatil bölgesi dendiği zaman, dünya genelinde charter destination, ağırlıklı olarak charter operasyonlarının yapıldığı turizm beldeleriyle biz ünlenmiş durumdayız ama nitelikli turist açıkçası öncelikli olarak tarifeli seferlerle ve business class ile gitmek istiyor. Ben başta Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı Bey olmak üzere tüm THY çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum. Biz bu fikrimizi paylaştıktan sonra çok ciddiye aldılar. THY çok ciddi bir çalışmayla 2019 Nisan sezonu itibarıyla 13 hatta, 67 frekansla Antalya, Bodrum, Dalaman, İzmir havalimanlarına business class uçuşlarını başlatıyor. Çok ihtiyacımız olan bir nokta nitelikli turizm açısından.
Beş yıl içinde 67 olan frekans sayısı 143’e çıkacak yani bu şekilde tutmayacağız, arttırarak devam ettireceğiz. Bu rakamlar ihtiyatlı konulmuş rakamlar. Biz de THY’ye bu bağlamda, uçtukları noktalarda ciddi tanıtım desteği vereceğiz bakanlık olarak. Çünkü önemli olan bu hatları açmak değil, açılmış bu hatların dolu ve karlı bir şekilde uçmasını sağlamak. O yüzden biz de bakanlığımız olarak uçuşları başlattığımız noktalarda çok ciddi bir tanıtım desteği vereceğiz ve ihtiyatlı olarak belirlediğimiz 143 frekans sayısını aslında biz misliyle arttırmak istiyoruz. Bunlar ihtiyatlı sayılar. Bunları biz 200-300’lü rakamlara getirmek istiyoruz.”
Nitelikli turizmden kastın 12 aya yayılmış turizm olduğunu vurgulayan Ersoy, yatırım yapmak için yeni turizm tahsis alanlarını ihaleye çıkacaklarını, 12 ay hizmet verebilecek şekilde planlanan alanlarla ilgili hazırlıklarının bitmek üzere olduğunu ifade etti.
Ersoy, içinde golf, spor, kongre, termal gibi özellikleri barındıran kompleks turizm alanlarını yıl bitmeden ihale aşamasına geleceklerini belirterek, şunları anlattı:
“Yetişmiş personeli sektörden soğutmamak için onlara 12 aylık iş ortamı yaratmamız lazım. Aynı şekilde tarifeli seferle getirdiğimiz, tarifeli sefere teşvik etiğimiz havayollarının da 12 ay boyunca bu hatlarda uçmasını sağlayacak, 12 ay boyunca misafir çekme özelliklerine sahip yatırımları devreye almamız gerekiyor. İnsan kaynakları, ulaşım ve sürdürülebilir turizm açısından da bu 12 aylık tesislerin önemi büyük.”
“Turkey” Yerine “Turkish”
Ersoy, tanıtımla ilgili radikal değişikliklere gitme kararı aldıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“15 sene önce fuarlar çok cazip turizm tanıtım alanlarıydı, turizm cazibe merkezleri fuarlarda tanıtılıyordu. Yalnız son 15 senedir iletişim teknolojilerinde, iletişim araçlarında çok ciddi değişiklikler oldu. Yeni teknolojiler devreye girdi ve insanların iletişim alışkanlıkları değişmeye başladı. Sosyal medya, dijital platformlar ön plana çıkmaya başladı. Klasik iletişim metotlarından uzaklaşmaya, yeni teknolojilere geçmeye başladı insanlar. Biz de bunları düşünerek tanıtım politikamızda eski klasikleşmiş yöntemlerden vazgeçmeye başlayacağız.
Yeni stratejimizde teknolojinin yeni iletişim araçlarını ön planda tuttuğumuz, yapay zekalarla hedef kitleleri belirleyip, nokta atışı yaptığımız yeni bir tanıtım politikasıyla ilgili hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Çok yakında bununla da ilgili detaylı tanıtım politikamızı da devreye alacağız. Ayrıca yıl sonuna kadar yeni bir tanıtım sloganıyla yeni bir tanıtım programıyla ve yeni bir ajansla tekrar tanıtım operasyonuna başlıyoruz. Burada da ciddi bir değişikliğe gitmek istiyoruz. Bundan sonra ‘Turkey’ yerine ‘Turkish’ olsun diyoruz. Turkish otels, Turkish destinations… Turkish’in ön planda olduğu yeni bir tanıtım projesiyle Türkiye’yi tekrar turizm alanında atılımlar yaparak devreye almaya çalışıyoruz.”
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kaynakların sınırlı olduğunu dile getiren Ersoy, kaynakların doğru şekilde kullanılması gerektiğin vurguladı.
THY’nin dünyada en yaygın destinasyona uçan, en başarılı tanıtımlar yapan bir kuruluş olduğunu dile getiren Ersoy, şunları kaydetti:
“Tanıtımın merkezine THY’yi koymayı düşünüyoruz. THY ile ortak uçacağımız destinasyonlarda iş birliği ve aynı politikalarla bir tanıtım yapacağız. Bu hem bütçelerin daha verimli kullanılması hem çok seslilikten aynı hedefe konsantre olmuş tek sesli bir pazarlama anlayışını da yerine getirecek. Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Bey ile de görüştüm. Türkiye genelinde, dünyada tanıtım yapan belli başlı kurumlarımız var. Bunları da bir koordinasyon altında Turizm Bakanlığı olsun, Dışişleri Bakanlığı olsun, ilgili bütün bakanlıklar, devlet kurumları ve devlet şirketleri tek bir koordinasyon altında, tek sesli hale getireceğiz. Herkes kendi adına farklı şeyler yapmaktansa bir çatı altında koordineli bir şekilde ortak hedefleri belirleyeceğiz, gereksiz yere birkaç iş yapmak yerine toplu halde etkin bir tanıtım politikası geliştireceğiz. Bir ekip, bir almak yerine bir ekip, üç almak için formüller geliştiriyoruz.”
Ersoy, bir üst kurul hayata geçireceklerini, tanıtım ve yatırım programlarının bu üst kurul tarafından hayata geçirileceğini söyleyerek, yatırımların ivme kazanmasını amaçladıklarını vurguladı.
Önümüzdeki Sene Türkiye’yi Çok İyi Bir Turizm Sezonu Bekliyor
Bakan Ersoy, “2019 erken rezervasyon satışları geçen senenin yüzde 77 üstünde başladı. Türkiye açısından çok iyi bir veri. Önümüzdeki sene çok iyi bir turizm sezonu Türkiye’yi bekliyor. Bütün yatırımcılar açısından da geri dönüşü çok hızlı olan, kar garantili yatırımlar artık turizm yatırımları oldu. Hem Türk insanı hem Türk gençleri açısından turizm sektörü artık birinci noktada olması gerekiyor. Biz de bunu THY gibi kuruluşlarla nitelikli turistle turizm gelirleri arttıracak yeni formüller, yeni projelerle geliştirmemiz lazım.” dedi.
Bir gazetecinin “THY’nin daha önce anlaşmaya yanaşmadığı söyleniyordu, burada nasıl bir süreç yaşandı?” sorusuna Ersoy, “THY ile artık aynı dili konuşuyoruz. Ben de aslında bakan olmadan önce sektör oyuncusuydum. Onların ihtiyaçlarını biliyoruz. Biz devlet olarak THY’ye ‘zararına uç’ dememeliyiz. Onlar da taşın altına elini koymayı kabul ettiler. Biz de onlara hatların dolu uçması için gereken destekleri vermeyi kabul ettik. Tek başına ulaşım yeterli değil. Öncelikli olarak bölgedeki tanıtıma ağırlık vereceksiniz. İniş yaptıkları noktalarda da 1 aylık turizm için altyapıyı oluşturacaksınız. Biz otelci arkadaşlara da görüşüp kışın uçan havayollarını destekleyecek yeni bir program hazırlayacağız, bu uçuşları destekleyeceğiz.” cevabını verdi.
Ersoy, protokol kapsamında Uzak Doğu ve İskandinav ülkelerinin bulunmaması ile ilgili soru üzerine şöyle konuştu:
“Uzak Doğu olduğu zaman büyük gövde oluyor. Büyük gövdeleri direkt resort bölgelerine indirmek doğru olmaz. Biz bir şeyi yapmış olmak için yapmamalıyız. Başladığı andan itibaren THY’yi bağımsız bir kar mekanizması olarak görmek zorundasınız. Eğer turizmin veya uçuşun sürdürülebilir olmasını istiyorsanız devlet olarak THY’ye talimat verip, ‘zararına uç kardeşim’ diyerek sürdürülebilir turizm elde edemezsiniz. Vitrin oynayarak kaybedecek vaktimiz yok. Bizim doğru adımlarla, doğru politikalarla sonuca gitmemiz gerekiyor, kaybedecek vaktimiz, boşa harcayacak kaynağımız yok.”
Bakan Ersoy, turizm bölgelerindeki fiyat artışlarıyla ilgili soru üzerine de şunları kaydetti:
“Bizim turizmimizin yüzde 85’i yabancı turistten kaynaklı. Burada bizim yabancı turistten almamız gereken rakamı almamız lazım. Oteller yabancı kurla pazarlama yaptıkları için ciddi artışlar bekleniyor ama inanın bana 2017’nin başından beri Türk turiste, yerli turiste uygulanan kurlar normalin altında. Bu enflasyonla mücadele kapsamında zaten otellerin bir çoğu, özellikle bizden işletme belgeli olanlar düşük kur politikasıyla TL fiyatları oluşturuyorlar. 2 ay boyunca yıl sonuna kadar birçoğu destek verecek, biz kendileriyle konuştuk. O yüzden bir sıkıntı yok. Turizm gelirimizin yüzde 85’i yabancı turist. Biz şimdi yüzde 15’i çok kollayalım diye yüzde 85’teki geliri kaybetmemesi lazım Türkiye’nin. Türkiye için cari işlemler açısından çok önemli bir kaynaktan bahsediyoruz. Oradaki fırsatları doğru değerlendirip, oradaki gelirleri Türkiye’nin arttırması lazım. Bu orta ve uzun vadeli Türkiye ekonomisine çok ciddi artılar, çok ciddi yabancı yatırım olanakları da sağlayacaktır. Türk ekonomisi bununla çok daha hızlı gelişir, dövizi kontrol altına almamız çok daha kolay olur. Biz tamamen yerli turisti düşük kur politikalarıyla desteklerken yabancı turistte olmamız gereken yerin çok altındayız. Bizim kişi başı turist gelirimizi arttırmamız lazım. Bu sene muhtemelen gayrisafi milli hasılamızın yüzde 4’ünü turizm geliri oluşturacak ama bizim öncelikli hedefimiz 5 yıl içinde yüzde 4 olan bu rakamı yüzde 8’e çıkarmak. Bunun için de hedefimiz kişi başı turist harcamasını arttırmak. Bu sene tahmini konaklama gelirimiz 10 milyar dolar, gastronomi geliri ise 5 milyar dolar. Yani konaklama gibi büyük bir yatırımın yüzde 50’si kadar gastronomi geliri var turistten.”
Konuşmaların ardından Bakan Ersoy ve THY Yönetim Kurulu Başkanı Aycı, “Direkt Turizm Hamlesi” protokolünü imzaladı.