Antalya Ekonomisinde Yeni Bir Dönem Başlıyor

3 Nisan’da 136. Kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlanan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) gerek köklü geçmişi, gerekse 40 bine yaklaşan üye sayısı ile Türkiye’nin en büyük ticaret ve sanayi odalarından biri. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, son günlerde “Antalya 4.0 Projesi” ile gündemde.

Davut Çetin “Konu dijitalleşmenin, robot kullanmanın çok daha ötesinde olan bir konudur. Ekonomik, felsefi, sosyal ve siyasi boyutlu bir değişim söz konusudur. İster dijital kent, ister kent 4.0 diyelim, yeni bir çağın başlangıç aşamasında olduğumuzu görmeliyiz.

Endüstri 4.0 çağı, taksi şoförünü, kasabı, restoran ve kafe işletmecisini, öğrenciyi ve öğretmeni, banka sahibini ve banka memurunu, gazeteciyi, sera işçisini, resepsiyon görevlisini, muhasebeciyi, mimar ve müteahhidi yani herkesi etkileyecek bir dönüşümdür.

İnovasyon, sanayi 4.0, akıllı ekonomi, kent 4.0 gibi kavramlar teknik kavramlar değildir. Bunlar aynı zamanda bir kültürü ifade etmektedir. Asıl mesele bütün toplumun bu kültüre sahip olmasıdır. Bunun için bu kavramları topluma mal etmemiz, gündelik hayatın parçası haline getirmemiz gereklidir” ifadesini kullanıyor.

 

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, çok ses getiren “Antalya 4.0 Projesi”ni ve Antalya ekonomisinin gelecek vizyonunu BusinessAntalya’ya anlattı.

  

  • 2018’de Antalya ekonomisiyle ilgili öngörüleriniz neler?

Antalya ekonomisinin 2010 yılından itibaren girmiş olduğu durgunluktan 8 yıl sonra çıkmasını ve yeni bir yükselme döneminin başlamasını ümit ediyoruz.  2009 küresel krizinin Avrupa üzerindeki etkisi, siyasi krizin Rusya ile ilişkileri etkilemesi, tarım, turizm ve inşaatta fazla kapasite yaratılması 2010’dan sonra gelirimizde reel olarak gerileme başlatmıştı. 2015 ve 2016 yılındaki terör dalgası ve darbe girişimi ise Antalya ekonomisinin bildiğimiz en büyük krizi oldu. 2018 yılına girerken, Avrupa ve Rusya ekonomilerindeki toparlanma, Türkiye’nin terörle mücadelede başarı kazanması, turizm, tarım ve inşaat sektörlerindeki gelişmeler güçlü bir büyüme dönemine girebileceğimizi göstermektedir.

Turizmde yüksek sezona henüz girmedik. Ancak halihazırda yabancı ziyaretçi sayısında yüzde 26 oranındaki artış ve erken rezervasyonlardaki yükseliş, önümüzdeki sezona dair güçlü olumlu sinyaller vermektedir. Tarım ihracatımız yüzde 10, sanayi ihracatımız yüzde 26 oranında artmıştır. Antalya, konut ve otomobil satışlarında, şirket kuruluşunda, toplam kredi hacminde dördüncü, vergi tahsilatında yedinci ildir. 2016 sarsıntısına rağmen Antalya’nın bu sıralamalardaki yeri değişmemiştir.

 

  • Son dönemde her konuşmanızda “Antalya 4.0” konusunu gündeme getiriyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde kentin tüm paydaşlarının katılımıyla bir toplantı gerçekleştirdiniz. Antalya 4.0 Projesi nedir?

 Odamız, 2012’de Antalya 2023 vizyon belgesi hazırlanmıştı. Fakat o zaman sanayi 4.0, dijital kent gibi konular gündemde değildi. Değişim çok hızlı geldi ve hızlanarak devam edecektir.

Antalya olarak, şehir ve kurumlar olarak hepimiz hedeflerimizi gözden geçirmeliyiz. Artık bir kurumun, bir şirketin, bir sektörün tek başına çalışması yeterli olmayacaktır. Hep birlikte ortak bir yol haritası belirlemeli ve birlikte çalışarak ilerlemeliyiz. Bu yol haritası kişilere bağlı olmamalıdır. İşte bizim bu projedeki çıkış noktamız  budur.

Özellikle belirtmek isterim ki, bu proje bir ATSO projesi değildir. Bu proje ancak Sayın Valimizin liderliği ve desteği, Büyükşehir başta olmak üzere, belediyelerimizin desteği, bütün oda ve borsalarımızın, bütün SİAD’ların, kent konseyinin katılımı ile başarılı olabilir. Büyükşehir belediyemiz zaten akıllı kent çalışmalarına başlamıştır. Bunun dışında her kurum ve kuruluş, her oda ve borsamız, her ilgili STK, bir alanda çalışmanın sürükleyicisi, proje lideri olabilir. Bu projede yazılımcılar, iletişimciler, eğitimciler, ekonomistler, mühendisler, sanayiciler, turizmciler, kamu yöneticileri birlikte çalışmalı, herkes kendi açısından katkı yapmalıdır.

Hedefimiz, Cumhuriyetimizin 95. yıldönümü olan Ekim 2018’de Antalya 4.0 yol haritasının ana hatlarının ortaya çıkmış olmasıdır.

Bu çalışmada şu sorulara cevap arayacağız:

  • Endüstri 4.0 çağı, Antalya’nın sektörlerini ve işletmelerini nasıl etkileyecektir?
  • Antalya, endüstri 4.0 ürünlerinin bazılarında üretici olabilir mi? Örneğin, otellerimiz için, hatta esnafımız için gerekli mobil aplikasyonlar nelerdir? Bunların üretilmesini ve kullanılmasını nasıl teşvik ederiz?
  • Antalya olarak büyük veri analizi gibi araçlardan turizmde, ticarette nasıl yararlanabiliriz?
  • Antalya’da akıllı çevre yönetimi nasıl kurulacaktır?
  • Antalya’nın çevresel sürdürülebilirlik sınırları nelerdir?
  • Antalya işadamları ve çalışanları bu yeni çağa nasıl hazırlanmalıdır?
  • Hangi eğitim programlarını, kim, nasıl sunacaktır?
  • Antalya’nın kent ve sektörler olarak rekabet gücü nasıl etkilenecektir?
  • Akıllı ekonomi için hangi kurumlar ne yapmalıdır?

 

 

  • Antalya 4.0 Projesi’ne neden ihtiyaç duyuldu? Bu proje kent ekonomisini ve ticaretini nasıl etkileyecek?

Antalya 4.0 projesinin başlangıcı 2 yıl öncesine 2016’da Antalya olarak yaşadığımız turizm krizine kadar gitmektedir. 2016’da turizmde ve ihracatta karşılaştığımız krizin temel nedeni Antalya ekonomisinin iki ürüne ve iki pazara bağımlı olmasıydı. İki ürün; “turizm” ve “tarım ihracatı”, iki pazar ise Rusya ve Almanya idi. Bu bağımlılığı azaltmamız, ürünlerimizi ve pazarlarımızı çeşitlendirmemiz gerekiyordu. 2 yıl önce komitelerimiz ile yaptığımız toplantıya Sayın Rüştü Bozkurt’u ve o günlerde henüz çok tanınmamış olan Sayın Özgür Demirtaş’ı davet etmiş ve endüstri 4.0 konusuyla tanışmıştık. Bunun üzerine 2017 yılını İnovasyon yılı ilan ederek, inovasyon eğitimleri ve ödülleri vermeye, dijital ekonomi ve sanayi 4.0 konularında çalışmaya başladık. 2016 yılında Türkiye’de sanayi 4.0 konusunda iki çalışma yapılmıştı ve henüz bu konuda resmi bir çalışma başlamamıştı. 2016 yılında sanayi 4.0 henüz orta ve uzun vadeli bir gelecek olarak görülüyordu. Oysa akıllı robotlar, büyük veri analizleri, siber güvenlik, tansiyon ölçen cep telefonları, yapay zeka şimdiden hayatımıza girmeye başladı.

2016’da ITB Berlin’in teması dijital turizmdi, dijital turist tanımı ve otel robotları konuşulmaya başlandı. Tarımda akıllı tarım teknolojisi hızla gelişmeye başladı. Diğer taraftan da akıllı ticaret veya ticaret 4.0’da hızla gündeme geldi. İmalat sanayinde akıllı fabrika yapmak çok zor olmayabilir, fakat ticaret sektöründe endüstri 4.0’a ayak uydurmak özellikle küçük işletmeler için hem zor hem de hayati önemde olacaktır. Bu nedenle bizim önem vermemiz gereken konulardır. Ayrıca, ticaret 4.0 ve turizm 4.0, akıllı kent kavramıyla entegre olması gereken sistemleri de içermektedir. Antalya’da turizm ve sanayinin tarım ile veya kent ile bütünleşmesi  gerektiği gibi konuları bugüne kadar sürekli konuştuk. Artık, endüstri 4.0’da ayrı kalma şansı kalmamıştır. Kent ve bütün sektörler tam bir entegrasyon içinde olmak zorundadır. Dolayısıyla bu konuları çok geniş bir pesrpektifle ele almak gerekmektedir.

Biz bu nedenle 2018-2020 stratejik planımızın temasını Antalya 4.0 olarak belirledik.

 

 

  • Dünyada bu konuda ne tür çalışmalar yapılıyor?

Dünyadaki çalışmalara baktığımızda Türkiye olarak biraz gecikmiş olduğumuzu düşünüyorum. Almanya 2025 sanayi 4.0 hedeflerini çoktan açıkladı. Fransa geleceğin sanayileri çalışmasını yıllar önce yaptı. Japonya, toplum 5.0 projesini başlattı. İngiltere, yenilik hedefiyle “mancınık” programını başlattı. Biz akıllı kent projelerine başladık, fakat Avrupa Birliği şimdi dijital köy projelerine geçti. Avrupa Birliği dijital köy projelerini başlatırken, bizde halen bu konu geçici bir moda gibi görülüyor.

“UBER ve taksiciler kavgasının dijital çağın ayak sesleri olduğunu küçük işletmelere, milyonlarca esnafa anlatmalıyız”

 

  • Antalya ve Türkiye bu dönüşüme hazır mı? İstanbul’daki UBER – taksici gerilimi henüz gündemdeki yerini koruyor?

İngiltere yaşlı nesile bilgisayar kullanmayı öğretme, dijital ekonomi için Odalara hedefler koyma çalışmalarını yapıyor. TUİK geçen hafta 65-74 yaş arasında internet kullanma oranının %11’e yükseldiğini açıkladı. Bizim de dijital okuryazarlık seferberliği başlatmamız gerekiyor.  Dijitalleşmenin sadece şirketlerin meselesi olmadığını; akıllı toplum, akıllı eğitim, akıllı yönetişim, akıllı çevre gibi kapsamlı sosyal ve siyasal bileşenleri içerdiğini daha iyi anlatmalıyız. Bizim açımızdan bir başka önemli konu küçük işletmelerin akıllı ekonomiye hazırlanmasıdır. UBER ve taksiciler kavgasının dijital çağın ayak sesleri olduğunu küçük işletmelere, milyonlarca esnafa anlatmalıyız. Biz bu nedenle dijital cadde ve dijital esnaf projeleriyle bu konuda küçük işletmeler için örnek yaratılması üzerinde duruyoruz.

Yani, konu dijitalleşmenin, robot kullanmanın çok daha ötesinde olan bir konudur. Ekonomik, felsefi, sosyal ve siyasi boyutlu bir değişim söz konusudur. İster dijital kent, ister kent 4.0 diyelim, yeni bir çağın başlangıç aşamasında olduğumuzu görmeliyiz.

Endüstri 4.0 çağı, taksi şoförünü, kasabı, restoran ve kafe işletmecisini, öğrenciyi ve öğretmeni, banka sahibini ve banka memurunu, gazeteciyi, sera işçisini, resepsiyon görevlisini, muhasebeciyi, mimar ve müteahhidi yani herkesi etkileyecek bir dönüşümdür.

İnovasyon, sanayi 4.0, akıllı ekonomi, kent 4.0 gibi kavramlar teknik kavramlar değildir. Bunlar aynı zamanda bir kültürü ifade etmektedir. Asıl mesele bütün toplumun bu kültüre sahip olmasıdır. Bunun için bu kavramları topluma mal etmemiz, gündelik hayatın parçası haline getirmemiz gereklidir.

 

“Dijital çağın gerektirdiği donanımda bir gençlik Türkiye’nin en büyük zenginliği olacaktır”

Biz Antalya 4.0 projesini başlattık. Ümit ederim ki, çok daha kapsamlı bir Türkiye 4.0 programını da yakında kamu ve özel sektör işbirliğiyle başlatırız.

Dijital ekonomiye hazırlık için eğitim sisteminde reform ihtiyacının konuşulması gerektiğini de ifade etmek istiyorum. İlkokuldan üniversiteye kadar halen devam eden geleneksel programlar değişmelidir. Dijital çağın gerektirdiği donanımda bir gençlik Türkiye’nin en büyük zenginliği olacaktır. Bunu başaramamak ise en büyük riskimiz olabilir. Bu nedenle akıllı toplum, dijital işletme, dijital esnaf, dijital okuryazarlık kampanyası Türkiye gündeminin temel konusu olmalıdır.

Henüz dünyada yeni gelişen bir konu olduğu için, ulusal düzeyde Devletimizin adımlar atması gereken konular olduğu için, her alanda çok net sonuçlara ulaşamayabiliriz. Fakat önemli olan çalışmaya, öğrenmeye, hazırlanmaya başlamaktır, yola çıkmaktır.

Antalya 4.0’ın Türkiye’de bir ilk olmasını ümit ediyorum. Biraz yorulacağız, fakat değeceğine inanıyorum.